15 Kasım 2014 Cumartesi

Seni Özleyeceğim Nars Doucer...

Geçtiğimiz günlerde severek izlediğim Youtuber Alix'in (icovetthee) söylemesiyle çok üzüldüm, en sevdiğim allığım Nars Doucer üretimden kaldırılmış. Bu durum başıma ilk defa gelmediği için şaşırmadım açıkçası. Önceki yazımda bahsettiğim blog dünyasına hızlı girip çabuk sönme olayım da biraz bununla ilgili aslında. Blog yazmaya heveslendim ancak kozmetiğe de oldukça doymuş durumdayım. Elimdeki ürünleri yazarım diye düşünüyordum ancak elimdeki markalar Türkiye pazarından çekilmiş, sınırlı üretim veya yurt dışından alınmış dolayısıyla kolay bulunmayan hatta bulunması imkansız olan ürünler. Bulunamayacak ürünleri yazmanın da pek bir anlamı olmadığı kanaatindeyim. Ancak severek kullandığım Doucer için Sephora çekmecelerinde tek tük bulunduğu son günlerinde belki onu sevecek yeni sahiplerine kavuşur umuduyla da bu yazıyı yazmaya karar verdim.


Nars'tan alacağım ilk allığın hep meşhur Orgasm olacağını düşünmüştüm. Ama ilk olmadı. Hatta ikinci de olmadı. Hatta Orgasm'ı almadım ve sanırım hiç almayacağım da.


Doucer ışıltısız, mat soluk pembe-kahve bir renge sahip. Diğer Nars allıklara kıyasla daha az pigmentli ancak benim için bu olumsuzdan çok olumlu bir özellik. Kontrolü daha kolay oluyor dolayısıyla palyaçoya dönmeniz veya suratınıza çamur sürmüş gibi bir görüntü elde etmeniz zor. 


Doucer için bu zamana kadar yapılmış en güzel tanım "instant model cheekbones" olsa gerek. Çünkü rengi sayesinde allıktan ziyade hafif bir kontür etkisi yaratıyor. Özellikle de sonbahar ve kış için hafif pembelik içeren soluk ten makyajının vazgeçilmezi benim için. 

Bu zamana kadar hiç allık bitirmediğim için yedeklemeyi düşünmedim. Sanırım biterse bu renge çok yakın olan Mac Blushbaby veya alma fırsatım olursa Tarte Exposed'a şans verebilirim. 

Piyasalardaki son günlerini yaşayan Doucer'i Sephora'ların çekmecelerinden (çünkü standlardan kaldırılmış) veya Nars'ın kendi mağazalarından bulabilirsiniz. Fiyatını çok net hatırlamasam da 80-90 arası bir şeydi.

Sevgiler.



11 Kasım 2014 Salı

2014 Sonbahar-Kış Rujları

Bloga hızlı başladım, çabuk söndüm. Bunun sebebiyle ilgili ayrı bir yazı yazmayı düşünüyordum (hala da düşünüyorum) ama bugün hazır geri dönmüşken daha neşeli şeylerden bahsetmek istedim.


Ruj da benim için oje gibi kolay alınan, sürekli kullanılan bir ürün. Sanırım elimdeki makyaj malzemeleri arasında en çok sahip olduğum ürün grubu da rujlarım. Bugün de ağırlıklı olarak sonbahar ve kışta kullandığım rujlarımdan bahsetmek istedim.

Nars-Mascate, Wet n Wild-Cherry Bomb, Rimmel-31, Rimmel-07, Rimmel-107, Mac-Spice, Mac-Plumful

Nars Pure Matte Lipstick - Mascate

Makyaj malzemelerimin çoğunu rujların oluşturduğu gibi rujlarımın da çoğunu kırmızı rujlar oluşturuyor. Her ne kadar son yazımda mükemmel kırmızı ruju bulduğumu söylesem de yıllardır "mükemmel koyu kırmızı ruj" arayışım bitmedi. Benim bir kırmızı rujda aradığım en büyük özellik mat olması. Piyasada çok fazla mat kırmızı ruj olsa da mat koyu kırmızı rujlar hep bordoya, vişne çürüğüne veya kahverengiye kaçıyor. Mascate bence gerçek bir koyu kırmızı. İçinde bordoluk veya kahverengilik yok. Tek kötü özelliği birçok mat rujda olduğu gibi dudağı kurutması ancak yine mat olması sebebiyle oldukça kalıcı.

Wet n Wild Mega Last Lip Color - Cherry Bomb

Kendisi benim elimdeki en koyu ruj. Rengi oldukça koyu bir bordo. Wet n Wild'ın bu serisindeki rujları fiyat/performans açısından oldukça seviliyor. Mat yapıda, dudağı kurutmuyor ve kalıcılar. En kötü yanı maalesef ambalajları. Rujun tamamı içeri girmediğinden kapağını kapatırken ruja değmemesi için ekstra çaba sarf etmek gerek. Ayrıca kapakları iyi kapanmıyor ve bu sebeple çantaya at-çık rujlar değiller. (bu konuda kötü bir tecrübem var) Renklerini ve yapılarını çok sevmeme rağmen ambalajları sebebiyle başka renklerini alacağımı sanmıyorum.

Rimmel London Kate - 31

Uygun fiyatlı markalar arasında rujlarını en çok sevdiğim marka Rimmel. Kate serisiyle birlikte gelen bu rujları ise bir harika. 31 numara seriye en son eklenen üç renkten birisi. 30 numarası oldukça popüler olduğundan 31 numara biraz gölgede kaldı o yüzden ben de 30 numarası yerine bunu eklemeye karar verdim. Serideki 29 numara benim için fazla soğuk tonlu bir pembe olduğundan onu almadım ancak 30 ve 31 numaralarını çok severek kullanıyorum. Bu rujun rengini tarif etmek biraz zor ama bence tam bir geçiş rengi. Yani yazdan sonbahara, kıştan ilkbahara geçerken sürülebilecek biraz soluk ve gül kurusuna yakın bir pembe. Yapısı kremsi dolayısıyla mat rujlar gibi dudağı kurutmuyor ancak onlar kadar kalıcı da değil.

Rimmel London Kate - 07

Bu Rimmel London'ın Kate serisinde çıkan ilk rujlarından biri. Hafif şeftaliye dönük koyu bir ten rengi. Tam yabancıların "my lips but better" dediği cinsten bir renk benim için. Çok joker bir renk olduğundan her ten rengine de gideceğini düşünüyorum. Bu da kremsi yapıda ve orta kalıcılıkta. 

Rimmel London Kate - 107

Bu ruj da Kate serisinde çıkan kırmızı ambalajlı mat rujlarından. Bu renk sanırım hem yurt içinde hem de yurt dışında serinin en popüler rengi oldu. Çok klasik bir bordo. Özellikle beyaz tenlilere çok yakışacağını düşünüyorum. Kokusu diğer Kate rujlardan farklı ve beni en çok rahatsız eden özelliği bu. Eğer koku konusunda hassassanız ve meyveli kokulardan hoşlanmıyorsanız rahatsız edebilir. Onun dışında dudağı çok hafif kurutuyor ancak kalıcılığı iyi.

Mac - Spice

Bu sene rujlarda 90'lı yıllara bir geri dönüş yaşandı ve birden bire kahverengi rujların popülaritesi arttı. Mac Spice da satin yapıda şeftali-kahverengi bir ruj. Açıkçası ben bunu tamamen opak olarak hiç kullanmadım ama hafifçe sürüp dağıtınca inanılmaz doğal ve güzel duruyor. Böyle renkler biraz sıkıcı görünse de ölü göstermeden doğal bir şekilde dudağınıza canlılık veren renkler. Yapısı kremsi ve orta kalıcılıkta.

Mac - Plumful

Plumful benim en son aldığım ruj. Lustre yapıda, morumsu soğuk bir pembe ve benim rujlarım arasında bu tondaki tek renk. Oldukça popüler olması sebebiyle yıllardır gidip gelip denediğim ancak kendime bir türlü yakıştırmadığımdan bu zamana kadar hiç almadığım bir renkti. Son zamanlarda soğuk pembelere de ilgimin artması ve rujlarımın arasında bu tarz bir rengin eksikliğini hissetmem sebebiyle ani bir kararla kendisini aldım. Rujlarımın çoğu opak ve mat yapıda ancak son bir yılda kolayca sürüp çıkılabilecek ve doğal duracak rujlara kafayı takmış durumdayım. Bu açıdan Mac'in lustre yapıdaki rujları oldukça iyi. Biraz şeffaf yapıdalar bu yüzden kalıcılıkları mükemmel değil. Bundan sonraki hedefim de Plumful'a benzeyen lustre yapıdaki Capricious.

Nars-Mascate, Wet n Wild-Cherry Bomb, Rimmel-31, Rimmel-07, Rimmel-107, Mac-Spice, Mac-Plumful

Ruj konusunda gözüm doymuyor, doymuyor, doymuyor. Ama bence bir insanın ifadesini anında değiştirebilen en güzel makyaj ürünü de ruj diye düşünüyorum. Hazır havalar da soğumuşken yaşasın bordolar, kırmızılar!