21 Ocak 2016 Perşembe

İnceleme | Colourpop Ultra Matte Lip Likit Ruj

Bloga nadir yazan bir insanım ve bu, mat likit rujlarla ilgili üçüncü yazım. Herhalde buradan mat likit rujlara düşkünlüğüm anlaşılıyordur.


Bugün Colourpop markasına ait Ultra Matte likit rujlardan bahsedeceğim. Her ne kadar istediğim matlıkta olduğunu tahmin etsem de ilk alışverişte çok da riske girmemek adına iki rengini sipariş ettim: Bumble ve Trap. Sipariş verirken en çok zorlandığım şeylerden biri renk seçimi oldu. Çünkü bu rujlar ilginç bir şekilde herkeste ve her swatchta farklı görünüyorlar. Yine de Bumble'ın benim için risksiz bir renk olacağını biliyordum. Bumble basit bir renk gibi görünse de çok ara bir renk olduğundan tarif etmesi biraz zor. Benim açık tenimde çok hafif pembelik barındıran soluk kiremit-kırmızı durdu. Pembe ve kiremit birbirine çok zıt gibi dursa da rengi gerçekten öyle. Trap ise risk aldığım bir renkti. Tüpte gördüğümde çok şaşırdım çünkü grimsi bir renk beklerken neredeyse nude bir renk geldi. Ama dudağa sürüldüğünde tüpteki renginden farklı olarak gerçekten de grimsi bir leylak rengine dönüyor. Kendime soğuk tonları çok yakıştırmıyorum ama Colourpop'ta bu kadar farklı renk seçenekleri varken değişik bir renk denemek istedim ve çok beğendim. Hatta bundan sonra alacağım renkleri de yine böyle griler, kahve-morlardan seçmeyi düşünmeye başladım. 


Yapıları benim en sevdiğim yapıdaki Sephora ve Pastel gibi olur diye düşünmüştüm ancak beni o konuda şaşırttı. Yine de bu zamana kadar denediklerim arasında duruş olarak en çok benzeyenler de bunlar oldu. Sephora ve Pastel'in kremsi yapısına kıyasla Colourpop rujlar daha akışkan, neredeyse su gibi, incecik. İlk sürdüğümde dudağımda neredeyse hiç yokmuş gibi hissediyorum. Tabi belli bir süre sonra iyice sabitlenince kuruluk hissi de geliyor. İnce yapısından dolayı da dudak çizgilerini daha fazla belli ediyor. Çok fazla mat likit ruj kullandığımdan mıdır bilmem ya dudaklarım alıştı ya da ben öncesinde ve sonrasında dudaklarımı iyi nemlendirdiğim için dudaklarımı mahvetmeden mat ruj kullanmayı öğrendim. Benim beklentim süper mat duruş ve kalıcılık olduğundan o konudaki beklentimi fazlasıyla karşıladı. Saatlerce yeme içmeye rağmen hiç silinme olmadı.

Bana göre en kötü özelliği elbette ki Türkiye'de bulunmaması. Fiyatlarını kıyaslarsak neredeyse Pastel gibi (6$) ancak ulaşması bir o kadar da zor. Eğer bir şekilde alma imkanınız olursa kendi sitelerinde online olarak satılıyor. Ben aldığımda ücretsiz kargo kodu da vardı. Almadan önce internette kısa bir arama yapılarak buna benzer kampanyalarına ulaşılabilir. Eğer Amerika'dan alma imkanınız yoksa ve güvenebiliyorsanız Instagram'da satış yapan hesaplara bakabilirsiniz.

19 Ocak 2016 Salı

Hollanda Kozmetik Alışverişi

Herkese mutlu yıllar! 2015 en iyi yılım olmasa da buraya yazdığım yeni yıl kararlarımı okuyunca birçoğu konusunda oldukça iyi bir noktada olduğumu düşünüyorum. İsteklerimden biri de yeni şeyler denemek, yeni yerler görmekti. Ben de bu yılbaşını ilk kez gittiğim Hollanda'da geçirdim.


Aslında böyle bir yazı yazmayı düşünmüyordum ancak gitmek isteyenler için birkaç önerinin iyi olabileceğini düşündüm. Ben Hollanda'da yaşayan bir arkadaşımı ziyarete gittiğimden ve genel amacım gezmek olduğundan alışverişe pek vakit ayırmadım. Yine de uğramak istediğim birkaç yere gittim. Nasıl olsa bir daha giderim umuduyla alışverişimi biraz kısıtlı tuttum ancak ya bir daha gidemedim ya da gittiğimde mağazalar kapanmıştı. Yeri gelmişken belki bu bilgiyi vermek de faydalı olabilir: Hollanda'da mağazalar çok erken kapanıyor. Farklı günlere göre değişiklik gösterse de en işlek yerlerde bile akşam 6-7 civarı birçoğu kapanıyor. Bunlara en turistik yerdeki hediyelik dükkanlar bile dahil.



Muhtemelen benim burada bahsedeceğimden çok daha fazla alternatif vardır ancak ben aldıklarım ve gördüklerim üzerinden ilerleyeceğim. Gittiğim her şehirde varsa uğramadan geçmediğim &Other Stories ile başlayabilirim. En son gittiğimde kozmetik reyonunda kendimi kaybetsem de bu sefer giyim ve aksesuara daha çok yöneldim. Blogumdaki ilk yazımda &Other Stories'den bahsetmiştim. Kendisi H&M'e ait bir marka. H&M'in yenilenen güzellik ürünleriyle kıyaslayacak olursam ojelerinin birçoğu aynı. Fiyat olarak H&M daha uygun olduğundan bu sefer o kadar gözümü döndürmedi. Geçen sefer alıp çok sevdiğim el kremini ve aynı kokunun vücut spreyini aldım. Nasıl olsa bir daha giderim dediğim ve gidemediğim yerlerden biri olarak uzun zamandır aklımda olan Canvas Taupe isimli allığını da alamamış oldum. Eğer Nars Doucer allığı arıyorsanız ve buraya gitme imkanınız olursa bu allığa bakabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla &Other Stories sadece Amsterdam'da var. Yine benzer bir H&M markası olan COS ise kozmetik satmasa da birkaç şehirde var.

Yine bir kozmetik mağazası olmayan Urban Outfitters da Amsterdam'da bulunuyor. Buraya da daha çok giyim, aksesuar ve ev ile ilgili ürünler için uğradım. Kozmetik olarak sadece kasanın yanında dikkatimi çeken Batiste kuru şampuanın Blush olanını aldım. Sadece küçük boyu vardı ve Türkiye'dekinden ucuzdu. Onun dışında Mario Badescu, Not Your Mother's, Tangle Teezer ve hatırlamadığım birkaç kozmetik markası daha mevcut. Tabi Urban Outfitters'a ait ojelerin de çeşitleri var.

Gelelim Holanda'nın genelinde çok sık karşılaşabileceğiniz drugstore denilen mağazalara. İstasyonlar da dahil birçok yerde bulabileceğiniz Hema ve Etos Hollanda'ya ait mağazalar. Hema kendi kozmetik markası haricinde kozmetik satmıyor. Burada da genellikle kırtasiyeye odaklandığım için oje ve kaş jeli haricinde kozmetik adına çok alışveriş yapmadım ancak kendi markasının ürün seçenekleri oldukça fazlaydı. 2016 ajandamı almış olmasam Hollandaca olmalarına rağmen ajandalarından da alırdım, o kadar güzel çeşitleri vardı. Etos ise yine kendi markası haricinde Loreal, Maybelline, Rimmel, Max Factor gibi markaların bulunduğu bir mağaza. Bazı Etos mağazalarında Revlon, Bourjois ve Makeup Revolution'a ait ürünler de mevcut. Türkiye'de olmayan markalardan bir de Essence benzeri Miss Sporty var. Burada ilgimi çeken tek şey Essie standı oldu ancak aklımda olan renkleri bulamadım. Hollanda'da bulabileceğiniz diğer bir drugstore markası ise Kruidvat. Kruidvat da sanırım bir Hollanda markası. A.S. Watson Group'a ait bir marka ve yine aynı gruba ait Türkiye'de de bulunan Watsons mağazalarında belli ürünlerine ulaşılabiliyor. Kendi saç ve cilt bakım ürünlerinin yanı sıra Etos'ta satılanlara benzer makyaj markaları satılıyor. Türkiye'de bulunan Essence ve Catrice markalarına ait büyükçe stantları var. Kruidvat'tan da birkaç krem, Essence asansörlü göz kalemi ve yine Türkiye'den çok daha ucuz olan Batiste kuru şampuanı aldım.

Yakında Türkiye'de de açılacağı söylenen İtalyan markası Kiko da birkaç şehirde bulunuyor. Hızlıca girip baktığım mağazasından sadece daha önce bahsettiğim ve çok sevdiğim bordo rimelden ve krem farlarının kızıl-kahve 03 numarasından aldım. Kıyaslama yapmak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama genel olarak gördüğüm yurt dışındaki Flormar mağazalarının Kiko'dan bir tık pahalı olduğu. Eğer Kiko Türkiye'ye de benzer bir fiyatla gelirse çok güzel olur.

Büyük kozmetik mağazalarından ICI PARIS XL Chanel, Dior gibi markaların bulunduğu bir kozmetik zinciri. Yine benzer markaları satan Douglas'ta belki Zoeva fırçaları bulurum diye ummuştum ancak online satışta olan fırçalar mağazada satılmıyor. Gitmeden adını duyduğum diğer bir mağaza da Skins Cosmetics'ti. Burası da Dyptique, Aesop gibi yabancı bloggerlardan sıkça duyduğum markaları satıyor. Biraz acele gezdiğim ve tekrar dönerim deyip dönemediğim diğer bir mağaza da kendisi oldu, dolayısıyla buradan hiçbir şey alamadım. Hollanda'ya ait Make-up Studio'nun da birkaç yerde kendi mağazası mevcut. Girip bakmadım ancak mağaza ve ürünler bana biraz Inglot'u anımsattı. Ağırlıklı olarak vücut bakımı, mum gibi ürünler satan Rituals isimli mağazada da güzel ürünler vardı. Yanlış hatırlamıyorsam Rituals'ın duş köpüklerinden Gratis'te görmüştüm. İlgisini çekenler için birkaç yerde Lush mağazasına da rastladım.

Kozmetik mağazası olmasa da kozmetik de bulunduran bir diğer marka da Primark. Den Haag'da üç katlı büyük bir mağazası var. Burada da kıyafet odaklı dolaştığım için kozmetik reyonu pek ilgimi çekmedi. Kıyafet konusunda ise çok ucuz olduğunu söyleyebilirim. Merak ettiğim ve ikinci gidişimde bakarım dediğim ev eşyaları reyonuna ise gittiğimde kapalı olması nedeniyle bakamadım.

Hangi mağaza olduğunu hatırlamasam da (Etos veya Kruidvat olabilir) Lee Stafford ürünlerini de görmüştüm. Ancak mağazada görmediğim Bleach Blondes mor şampuan ve saç kremini de Amsterdam Schipol havalimanındaki Duty Free'den aldım. Saçlarım doğal renginde ve kumral olmasına rağmen neden aldığımdan emin değilim. Belki saçlarımda değişiklik yaparım diye düşünüyorum ve Türkiye'de de uygun fiyatlı mor şampuan bulması çok kolay değil. Önümüzdeki günlerde bakacağız artık.

Kozmetik alışverişini çok abartmasam da peynir alışverişi biraz abartılı oldu. Eğer siz de gidecek olursanız bol bol peynir yemeyi ihmal etmeyin bence.

Sevgiler.