30 Aralık 2014 Salı

Yeni Yıl Kararları


Koskoca bir yıl bitti bile. Benim için yeni deneyimlerin, yeni keşiflerin olduğu dolu dolu bir yıldı. Umarım herkes için de keyifli geçmiştir. Yılın bu son günlerinde çok klişe olsa da kendi adıma belli kararlar aldım ve benim için hatırlatma, başkaları için de ilham olsun düşüncesiyle burada paylaşmak istedim.

Öncelikle güzellik adına aldığım kararlar:

  • Daha az almak: Bu özellikle ruj ve oje için geçerli. Elim hep aynı şeylere gidiyor. Yeni ürünler almaktansa alıp da kullanmayı unuttuklarıma şans vermek istiyorum. 
  • Makyaj fırçalarını daha sık yıkamak: Eskiden bu konuda çok iyiydim. Fırça sayısı çoğaldıkça üstün körü temizler oldum. Fırçalarımı yıkamaya üşenmemek istiyorum.
  • Güneş koruyucu kullanmak: Çok sevdiğim bir güneş koruyucu bulamadığımdan bu adım benim için hep bir külfet oldu. Bu sene cildime uygun bir güneş kremi bulmayı umuyorum.
  • Bol su içmek: Cildim zaten kuru ve nemsiz. İstediğim kadar ürün kullansam da bol su içmediğim takdirde o nemi getiremeyeceğimi biliyorum. Bundan sonra daha çok su içmeye özen göstereceğim.

Bunun dışında hayatımla ilgili de uygulamayı umut ettiğim kararlarım var:

  • Programlı olmak: Okul, iş, diğer çalışmalar ve sosyal hayat dengesini oturtmak istiyorum. Gerçekten çok düzensiz yaşıyorum. Özellikle de çok düzensiz yemek yiyorum ve çok düzensiz uyuyorum. Fiziksel olarak beni çok yıprattığının farkındayım ve artık bu durumun önüne geçmek istiyorum. 
  • Sosyal medyadan uzak kalmak: Bu birkaç aydır denediğim bir şey. Facebook, Twitter ve Instagram hesaplarımla eskisi kadar ilgilenmiyorum. Anın tadını çıkarmak en güzeli.
  • Yeniliklere açık olmak: Yeni bir yerlere gitmek, yeni birileriyle tanışmak, yeni bir yemek yemek... Ne olursa olsun hayatıma daha önce deneyimlemediğim şeyler katmak istiyorum.
  • Blog yazmaya devam etmek: Zaman zaman hevesimi kaybetsem de blog yazmaya devam etmek istiyorum. Bunu hiçbir zaman bir iş veya zorunluluk olarak görmedim. Zaten hali hazırda sevdiğim bir mesleğim ve işim var ancak tamamen konu dışında bir şeylerle ilgilenmek de keyif verici.

Yeni yıl yeni başlangıçlar için iyi bir bahane. Bence siz de yapmak istediğiniz şeylerin bir listesini yapın. Bakalım seneye dönüp baktığımızda ne noktada olacağız?

İyi seneler.

20 Aralık 2014 Cumartesi

Golden Rose Precision Eyeliner

Stila'nın keçe uçlu lacivert eyelinerını gördüğümden beri renkli eyelinerlar aklımdaydı. Yıllardır çoğunlukla siyah, çok nadir de olsa kahverengi kuyruklu eyeliner kullanan birisi olarak benim için güzel bir değişiklik olacağını düşündüm. Golden Rose mağazasında bu renkli eyelinerları görünce de denemek istedim.


Makyaj yapmaya yeni başladığımda rengarenk farlar, değişik renkte kalemler ve rimeller kullanırdım. Yıllar geçtikçe ben de o 'doğal makyaj'cılardan oldum. Ancak son zamanlarda göz makyajında kendi rutinimin dışında, çok belirgin olmayan farklı renkli eyeliner ve maskaraları kullanmayı çok seviyorum.


Ben genellikle jel eyeliner tercih ediyorum ama keçe uçlu olanlar da kullanım açısından oldukça pratik. İnce uçlu olmaları sebebiyle kuyruklu eyeliner çekmek çok kolay. Özellikle yeni başlayanlar için ideal olacağını düşünüyorum.


Bende iki rengi mevcut. Brown ve Dark Blue. İsimlerinden de anlaşılabileceği gibi koyu bir kahverengi ve koyu mavi/lacivert. Renklerini çok net veriyorlar ve kuruduktan sonra hiç bir şekilde dağılmıyorlar. Suya kesinlikle dayanıklı değil, elimi yıkadığımda çok rahat bir şekilde çıktı ancak buna rağmen gözümde akma veya dağılma yapmadı.

Benim oldukça beğendiğim bir ürün oldu. Bir aydır sıklıkla kullanıyorum ve şimdiye kadar ucunda bozulma veya kuruma gibi bir problemle karşılaşmadım.

Bu ürünü Golden Rose mağazalarından bulabilirsiniz. Fiyatı 9 tl civarıydı diye hatırlıyorum.

14 Aralık 2014 Pazar

Kozmetik Bağımlılığı


Evet, uzun zamandır yazmak istediğim konuyu nihayet bugün yazıyorum. Bloga çok hevesli başlayıp bir süre ara vermemin sebebinden daha önceki yazılarımda biraz bahsetmiştim. Bugün de benim için en ağır basan kısmından bahsetmek istiyorum.

Benim kozmetikle tanışmam bundan 6-7 yıl öncesine dayanıyor. Kozmetik bloglarının yeni yeni popüler olduğu ve forumların revaçta olduğu dönemlerde bir güzellik forumunda buldum kendimi. Kozmetiğe dair hiçbir şey bilmeyen benim için yeni bir deryaydı adeta. Şunu söyleyebilirim ki bu işe araştırarak girdiğim için pek de fazla kaybolmadım. Ne istediğimi bilerek yavaş yavaş makyaj dünyasına adım attım.

Bugüne geldiğimizde elimde birkaç çekmece dolusu makyaj malzemem var. Zevklerim değişti, ürünler geldi ve gitti. Eskiye oranla daha az ve daha sıklıkla kullandığım ürünler kaldı. Şunu fark ettim ki ben artık doymuşum. Başlardaki 'her şeyi deneyeyim' hevesim bitti çünkü sevdiğim şeyleri buldum. Elbette ki daha iyisini bulma hevesi, merakı bitmiyor ancak bir insanın ne kadar fondötene, ne kadar maskaraya ihtiyacı olabilir ki?

Şu dönem hayatımın her alanında sadeleşmeye çalıştığım bir dönem. Yaşam tarzım, kıyafetlerim ve tabii ki kozmetik ürünler. Çünkü biliyorum ki almanın sonu yok. Tüketim çılgınlığı insanı ele geçiriyor.

Bu işten keyif almak bir yana çok gereksiz tüketiyoruz. Kendimi de dahil ederek söylüyorum; makyaj blogları ve Youtube kanalları da bu tüketimi körüklüyor. Benim bu blogu açmaktaki amacım makyaja yeni başlayanlar veya zaten bu konuyla ilgilenenlere birazcık olsun yardımcı olabilmek ve benim almaya değer bulduğum/bulmadığım şeyleri paylaşmak. Yeni çıkan her şeyi deneyeyim hevesim yok. O yüzden burada da öylesine değil, gerçekten sevdiğim ve kullandığım ürünleri paylaşıyorum.

Kozmetik seven bir insan olarak bunun kolay bir iş olmadığının farkındayım. Birden bire bir makyaj çantası kadar ürünle yapamayacağımı da biliyorum. Ancak eskisi kadar bilinçsizce, sadece almış olmak için ürün almamaya özen gösteriyorum. Elimdeki ürünleri kullanmaya çalışıyorum. Yenileri almak beni mutlu değil huzursuz ediyor çünkü alıp da kullanmadığım ürünleri gördükçe içim sıkılıyor.

Sadeleşmeye gittiğim bu dönemde uyguladığım/uygulamaya çalıştığım birkaç şeyi de faydalı olabileceğini düşünerek paylaşıyorum:

1- Ürünleri gözden geçirin: Yeni ürün aldıkça eskiler arkaya atılır, çekmece diplerinde kaybolur. Periyodik olarak ürünleri gözden geçirip kullanılmayacak durumdakileri atmak en önemlisi. Sonuçta kozmetik ürünlerin belli bir kullanım ömrü var. Yapısı, kokusu değişen her şey çöpe gitmeli.

2- Bir al-bir ver: Aslında kural çok basit. Gerçekten istediğiniz bir ürün aldığınızda bir diğerini vermek. Ailenizde veya çevrenizde kullanabilecek birileri vardır mutlaka. Yoksa da süslü sözlük gibi platformlarda  hem takas hem de hibe gibi seçenekler mevcut. O ürünü sizden daha çok sevip kullanabilecek birilerine hediye edebilirsiniz. Hediye etmeden önce ürünleri temizleyip alkolle dezenfekte ettiğinize emin olun.

3- Ürünlerle duygusal bağ kurmaktan vazgeçin: Evet, o far koleksiyon ürünü olabilir, o ruj size hediye gelmiş olabilir. Kullanmadıktan sonra ne anlamı var? Gerçekçi olun ve kullanmadığınız ürünleri elinizde tutmayın.

4- Gözden ırak, gönülden ırak: Benim kullanıp faydalı bulduğum bir yöntem bu. Evet, çekmecemde duruyor olması çok hoşuma gitse de belli ürünler var ki hiç kullanmıyorum. Böyle ürünleri ayırıp bir kutuya kaldırıyorum. Bir süre sonra o kutuya bakıyorum ve o zamana kadar o ürünlerin eksikliğini hissetmemişsem direkt eşe dosta gidiyor.

5- Stoklamayın: İndirimlerin cezbettiğinin farkındayım. Ancak özellikle kozmetik mağazaları sık sık indirime giriyor. Benim indirimdeyken alıp da hala kullanmaya fırsat bulamadığım ürünlerin üzerinden yüzlerce indirim daha gelip geçti. Gerçekten gerek yok.

6- İhtiyacınızın farkında olun: Kendinize bir liste oluşturun. Kozmetik çoğunlukla ihtiyaç değil keyif meselesi ama kırk tane birbirinin aynı kahverengi fara ihtiyacınız yok. Alışverişinizi bilinçli yapmaya özen gösterin. Benzer ürünlerden on tane alacağınıza gerçekten istediğiniz bir ürünü almaya çalışın. Özellikle de indirimlerde aklınızda hiç olmayan şeyleri uygun fiyatlı diye almayın.

7- Elinizdeki ürünlerin farkında olun: Hep aynı ürünlere yönelmekten vazgeçin. Ürünlerinizi dönüşümlü olarak kullanın. Mümkünse kendinize haftalık bir makyaj çantası hazırlayın ve o hafta boyunca sadece onları kullanmaya özen gösterin. Bir sonraki hafta da yine ihmal ettiğiniz başka ürünlerle devam edin.

Dediğim gibi bir kozmetiksever için kolay bir iş değil ancak bu tüketim çılgınlığı insanı psikolojik olarak da yoruyor. Bir şeylere bağımlı olduğumuzu hissediyoruz, makyajsız kendimizi çirkin buluyoruz vs... Yapılan bir araştırmaya göre parayla satın aldığımız şeylerdense yaptıklarımızın mutluluğu daha uzun sürüyormuş. Yeni bir yıl yeni kararlar demek. Bu yeni yıla girerken siz de tüketim çılgınlığınızı durduramazsanız bile yavaşlatın. Paranızı altmış beşinci kırmızı rujunuz yerine arkadaşınızla kahve içmeye ayırın, seyahate çıkın. Allıklar, kapatıcılar yerine güzel anılar biriktirin.

Sevgiler.


6 Aralık 2014 Cumartesi

Nars Digital World Lip Pencil Set


Yılbaşı koleksiyonlarına bayılmayan var mı? Paletler, setler... Aralarından seçmek çok zor. Benim için son yıllarda MAC'in çıkardığı yılbaşı koleksiyonları ne kadar hayal kırıklığıysa Nars da o kadar ileriye götürüyor bu işi. Koleksiyondaki her ürün gerçekten Nars kalitesinde oluyor.


Geçen seneki Guy Bourdin One Night Stand paletini göz göre göre kaçırdığımda çok pişman olmuştum. O yüzden bu sene çıkacak paleti dört gözle bekledim. Çıktığını öğrendiğim an aklımda Virtual Domination palet ile Sephora'ya gittim ancak palet pek de hayal ettiğim gibi değildi. Aydınlatıcısı çok simli ve diğer renkler de elimdekilerle çok benzer olunca almaktan vazgeçtim. O sırada bir ruj bağımlısı olarak Digital World setinden de gözlerimi alamadım.


Benim için ambalajdan önce ürünün kalitesi gelir ancak şu kutunun güzelliğine bakar mısınız? Digital World seti çok şık beyaz desenli akrilik bir kutuda geliyor. Akrilik kutuların çok büyük bir hayranı olmasam da bunun kesinlikle kullanmaya değer olduğunu düşünüyorum.


Sette üç tanesi satin iki tanesi mat olmak üzere beş kalem ruj bulunuyor. Mat olanlar 1.8 gr. satin olanlar ise 1.7 gr. Hem doğal renkler hem de vurucu renkler mecut. Sürümleri pratik, yapıları yumuşak ve kalıcı. İçindeki tüm renkler tek başına da alıp kullanmak isteyeceğim renkler olduğundan benim için oldukça avantajlı oldu.

Cruella, Iberico, Yu, Descanso, Torres del Paine

Cruella


Mavi alt tonlu koyu bir kırmızı. Mat bitişli ve çok kalıcı. Hatta sildikten sonra bile dudakta hafif bir renk bırakıyor.


Iberico


Canlı, kırmızıya çalan bir turuncu. Bu da mat bitişli ve oldukça kalıcı. Aynı şekilde silindikten sonra hafif bir renk bırakıyor.


Yu

Capcanlı bir fuşya. Satin yapıda ve orta kalıcılıkta. Silindikten sonra renk bırakıyor. Pembe sevmeyen biriyseniz bile bir şans vermelisiniz.

Descanso


Soluk pembe/şeftali tonlu bir nude. Satin yapıda ve orta kalıcılıkta. Günlük kullanım için çok uygun.


Torres del Paine


Çok açık bir şeftali. Satin yapıda ve orta kalıcılıkta. Bunun da günlük kullanım için çok hoş bir renk olduğunu düşünüyorum.



Digital World setini 150 tl'ye Sephora'larda bulabilirsiniz. Nars'ın kalem rujlarının 2.4 gr. ve 70 tl civarı olduğu düşünülürse fiyatına göre oldukça uygun bir set. Koleksiyon ürünü olduğunu ve çabuk tükendiğini hatırlatmakta da fayda var.

Sevgiler.