19 Nisan 2017 Çarşamba

The Ordinary | İnceleme-1

Kozmetiğe merakım on yıla yakın bir zamandır var. Her ne kadar yeni şeyler almaya devam etsem de ilk yıllardaki gibi beni heyecanlandıran ürünler artık pek olmuyor. Geçtiğimiz senenin sonlarına doğru bu durumu değiştiren bir şey oldu. Deciem adlı firma, The Ordinary altında cilt bakımı dünyasını sarsan ürünler çıkardı. Bu kadar ses getirmesinin sebebi The Ordinary'nin klinik olarak kanıtlanmış içerikteki birçok ürünü çok uygun fiyatlara satması. Dahası birçok ünlü markanın benzer ürünlerini hala yüksek fiyatlardan satarken bunu yapması.

Makyaj ürünlerinde muadil bulmak kolayken cilt bakımında işler biraz değişiyor. Mesele doğrudan içerik olduğu için cilt bakımında pahalı ürünlerin muadilini bulmak da zor haliyle. Maalesef ülkemizde cilt bakımı açısından seçenekler sınırlı. İçeriği iyi ürün bulmak hali hazırda zorken uygun fiyatlı muadil aramak hayal. Cilt bakımı dediğimiz konu sonsuz bir derya. Bu yazıyı da detaylı bir cilt bakımı yazısına dönüştürmeden aldığım ve bir süredir kullandığım ürünlerden bahsetmek istiyorum.


Ürünlerle ilgili genel yorumlarıma geçmeden önce cilt bakımına gerçekten çok ilgiliyseniz ve cilt bakım ürünleri sizin için "canlandırıcı maske", "nemlendirici serum", "sivilce karşıtı temizleme jeli" gibi şeylerden ibaret değilse bu yazı sizin için daha anlamlı olacaktır. Her içeriği en ufak detayına kadar anlatmayacağım çünkü. Ben de içeriğe dair bütün bildiklerimi kendi araştırmalarım sonucu öğrendim. Herhangi bir uzmanlığım yok. Burada paylaştıklarım tamamen kişisel deneyimlerim. Eğer cildiniz hassas veya çok sorunluysa lütfen bir uzmana danışın. Aynı ürünün her ciltte aynı etkiyi göstermediğini de bilmek gerek. Aldığınız ürünleri yüzünüze sürmeden önce kolunuzda, kulak arkanızda vs. küçük bir alanda da test etmekte fayda var. Uzun ve didaktik bir paragraf olduğunun farkındayım ancak belirtmeden geçmek istemedim.

Ürünlere geçmeden önce kendi cilt tipimden de bahsetmek istiyorum. Cildim oldukça kuru ve nemsiz. Özellikle kışın pullanma sorunu yaşıyorum. 29 yaşındayım ve ufaktan ince kırışıklıklara el sallıyorum. Yüz üstü yatmak mimikten sayılırsa bir de "haddini aşan mimik (yastık izi) kırışıklıklarım" var.

The Ordinary ürünlerinin birçoğu serum formunda damlalıklı şişelerde geliyor. Bazıları da klasik tüp şeklinde. Gün ışığına hassas içerikteki ürünler de UV korumalı koyu renkte şişelerde bulunuyor. Ambalajlarının sadeliği benim gibi renkli ve süslü ambalajları sevmeyenler için harika.

%100 Organic Cold-Press Rose Hip Seed Oil: Rose Hip Seed yağı doğal bir A,C ve E vitamini kaynağı. Aynı zamanda Omega 3,6,9 yağ asitleri ve linoleic ve oleic yağ asitleri açısından da zengin. Cildin özellikle foto-yaşlanmasını geciktirici etkisi var. Bu üründen beklentim cildimi anında değiştirmesi değil. Zaten cilt bakımımda yağ kullanmayı seviyorum. İçerik olarak iyi bir yağ olduğu için bittikçe alacağım ürünlerden biri. Kokusunun biraz balık gibi olduğuna dair yorumlar var. Açıkçası bana da hafif balığı andıran bitkisel bir kokusu var gibi geldi ancak rahatsız edici bulmadım. Cildimin durumuna göre akşam nemlendiriciden önce veya sonra kullanıyorum. Diğer bir siparişimde Marula yağını da denemeyi düşünüyorum.

"Buffet": Diğer ürünlerinin aksine "Buffet" yüksek oranda tek bir içeriğe odaklanmak yerine birçok  farklı içeriği beraber sunan bir serum. İçeriğinde de kırışıklık karşıtı olan matrixyl ve peptidler barındırıyor. Ayrıca amino asitler ve nemlendirmeye yardımcı hyaluronic asit içeriyor. Son zamanlarda asya cilt bakımında çok dikkatimi çeken fermente probiyotikler de var bu serumda. Anlayacağınız içerik olarak çok zengin. Yapısı akışkan bir jel gibi. Bu üründen de kısa vadede kırışıklıklarda büyük bir beklentide değilim ancak diğer ürünlere yardımcı olarak içeriği mükemmel bir serum. Nemlendirme etkisi de çok iyi. Hem sabah hem akşam kullanıyorum. İkinciyi aldım bile. Bittikçe alacağım diğer bir ürün.

Niacinamide 10% + Zinc 1%: Niacinamide sebum dengeleyici bir B vitamini. Çinkonun da cildi yatıştırıcı ve iyileştirici etkisi var.  Sebum dengeleyici bir içerik olmasına rağmen niacinamide aynı zamanda nemlendirici bir etkiye de sahip. Cildi kurutan ve matlaştıran bir ürün kesinlikle değil yani. Ürünün sivilce lekelerini azaltma gibi bir etkisi de olduğu söyleniyor dolayısıyla bu ürünü özellikle sivilce problemi olanların çok seveceğini düşünüyorum. Benim cildim her ne kadar kuru olsa da çoğunlukla yağlı ciltlilerin muzdarip olduğu bir konudan ben de muzdaribim: geniş gözenekler. Gözeneklerin açılıp kapanan şeyler olmadığını ve genetik olduğunu kabullendim. Ancak bu ürünün gözenek görünümünü azalttığını duyduğum an listeme ekledim. Bu tarz ürünler kullandığınız sürece etkili oluyor, dolayısıyla kalıcı bir gözenek görünümünü azaltma beklemeyin. Niacinamide ve C vitamininin birlikte kullanılmaması tavsiye ediliyor. Ben de genelde gündüzleri C vitamini kullandığımdan bu ürünü akşamları kullanıyorum. Açıkçası yapısı dolayısıyla da zaten akşamları tercih ederdim. Tek sevmediğim yanı yapısı oldu. Bu ürünün üzerine sürdüğünüz ürünleri yayarak uygularsanız bir miktar topaklanma yapıyor. Bittiğinde alıp almamakta kararsızdım ancak ürünü iki haftalık kullanmadığım bir sürede etkisini anladım. Bittiğinde muhtemelen tekrar alacağım.

Retinol %1: Retinol bir A vitamini. Özellikle yaşlanma karşıtı olarak kullanılsa da cilt dokusunu düzeltme, düzensiz cilt tonunu ve gözenek görünümünü azaltma işlevi de var. Ah retinol... Bu ürün ile ilgili deneyimimi kaydetseydim retinolle ilgili bir kamu spotu olarak kullanılabilirdi. Daha önce retinol kullanmamıştım ancak bir süredir rutinime böyle bir ürün eklemek aklımdaydı. Bu ürünü kullanmadan önce haftada bir kez Lactic Acid 5% kullandığımdan (onunla ilgili deneyimlerimi biraz daha kullandıktan sonra paylaşacağım) ağır geleceği endişesiyle retinol kullanmaya biraz çekindim. İnternette gördüğüm birkaç kişiden birbirini iyi tamamlayan ürünler olduğunu duyunca da  denemeye karar verdim. Ürün silikonlu bir makyaj bazı kıvamında, sürdüğümde de aynen öyle bir etki gördüm. Herhangi bir yanma, iritasyon yaşamadım. Cildim retinole alışık olmadığından soyulma bekliyordum ve ona göre yoğun nemlendiricilerle önlemimi almıştım da. Ertesi gün uyandığımda cildim gayet kendi halindeydi; kızarıklık, soyulma, pullanma yoktu. Ancak beni en çok şaşırtan şey yanağımda bir senedir oluşmuş ve gittikçe büyüyen hafif kırmızı bir leke ciddi derecede azalmıştı. Ürünün öyle bir vaadi olmamasına rağmen. Retinolden olduğunu düşünüyorum çünkü her kullanışımdan sonra daha da azaldığını görüyorum. Herhangi bir soyulma problemi yaşamadığım için o gazla ertesi akşam Lactic Acid ürününü de kullandım. İşte bu noktada kamu spotu devreye girebilir: Yapmayın! En azından cildiniz benimki gibi hassassa ve alışkın değilse. O hafta boyunca ne kremler, ne yağlar sürdüm bilmiyorum. Cildim deli gibi soyuldu. Soyulmaktan kastım pul pul dökülmek değil, bildiğiniz soyulmak. Sonraki haftalarda (ürünü haftada bir kullandım bu arada) yine az da olsa soyulma yaşadım, git gide de azalıyor. En çok etkisini gördüğüm ürün bu oldu. Bahsettiğim gibi hem yanağımdaki lekeyi neredeyse yok etti, hem de kırışıklık görünümüm ciddi şekilde azaldı. Açıkçası bu kadar çabuk bir etki beklemiyordum çünkü böyle ürünlerin etkisi en az birkaç ay kullanımla anlaşılıyor. İkinci siparişimde iritasyona sebep olmadığı söylenen Advanced Retinoid 2% ürününü de aldım. Onu da deneyeceğim, benzer bir etki görürsem muhtemelen onunla devam ederim. Her halükarda bu iki üründen biri de bittikçe tekrar alınacaklar listemde.
Not: Retinol veya asit kullanacaksanız gün içerisinde güneş koruyucu kullanmanız şart. Bence retinol veya asit kullanmasanız da şart.

Hyaluronic Acid 2% + B5: Bu ürünü ikinci siparişimde aldım ve diğerlerine kıyasla daha kısa bir süredir kullanıyorum. Hyaluronic acid nemi çeken bir içerik. Yani yüzünüze sürdüğünüzde havadaki nemi cildinize çekiyor. Bu serumda da beş farklı hyaluronic asit molekülü kullanılmış ve yüzün yalnızca üst katmanına değil daha derine de etki etmesi amaçlanmış. Bu serumun yapısı da yine akışkan bir jel gibi. Sürdükten sonra biraz yapışkan bir his bırakıyor. Nemsiz ciltler için uygun fiyatlı güzel bir serum. "Buffet" olmasaydı bunu tekrar almayı düşünebilirdim ancak o bana nemlendirme için de yeterli geliyor dolayısıyla bunu şimdilik tekrar almayı düşünmüyorum.

Şu an elimde The Ordinary'den birçok ürün var. Hepsinin etkisini anlayabilmek için tek tek deneyimlemeye çalışıyorum. Genel olarak da zaten on adımlık cilt bakım rutinleri bana göre değil. Cilt bakımımı mümkün olduğunca sade birkaç etkili üründen yana tutmaya gayret ediyorum. Firmanın kendi sitesinde de tek seferde üçten fazla ürünün kullanılmaması tavsiye ediliyor.

Ürünlerin satışı Türkiye'de yok ancak Türkiye'ye gönderim yapan birçok site mevcut. Kozmetik alışverişi hala yasaklı olduğundan alışveriş yaparken bu durumu da göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim. Elimdeki diğer ürünleri kullandıkça yorumlarımı paylaşmaya devam edeceğim.


8 yorum:

  1. Siz nereden aldınız acaba ürünleri?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, ürünleri yurt dışından temin ediyorum maalesef. Tükiye'ye yolayan siteler de var ancak gümrükte takılma riski de mevcut.

      Sil
  2. Üstteki yoruma +1'imle katıldıktan sonra;
    buffet için akneye sebep olduğu yorumu var deciem'in kendi review sayfasında, sizde de böyle bir etki oldu mu?
    retinol'un kalıcı gözaltı morlukları için işe yarayabileceğini düşünebilir miyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buffet'de öyle bir durumlar karşılaşmadım. Retinol içinse göz altı morluklarına etki edip etmediği konusunda bilgim yok ancak bence göz altı en azından bu retinol ürünü için fazla hassas bir bölge.

      Sil
  3. Retinol 1% ve hyaluranıc asid 2%+5 aldım. Retinolü nasıl uygulamam gerekiyor? pamuk yardımıyla mı parmakla mı acaba?

    YanıtlaSil
  4. Merhaba...50 yaşındayım ve göz altı kırışıklıklarım ,nemsizliğim ve yanak bölgemde sarkmalarım var.The ordinary serumlarından neyi önerirsiniz ? İnstagramda bu ürünleri getiren sayfa var,acaba orjinal midir?İlginize şimdiden teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Retinolü önerebilirim ben. bide bana instagram ismini verirseniz çok sevinirim.

      Sil
    2. öncelikle içten beslenin derim kemik paça suyu doğal kolojen 12 saat kaynamak şartı ilr taze biber ve soğanı ihmal etmeyin
      sonra aralıklı oruçla 16 saat aç kalıp vücudun insülin direncini kırarak büyüme hormonunu salgılatırsanız cildin nemlendiğini göreceksiniz
      sonra gece retinol gündüz hyalorünik asitli kremler beslenmede zeytinyağ ve keçi tereyağını da bolca ekleyin
      bunları bana dermatoloğ arkadaşım önerdi 10 yaş attım 3 yılda

      Sil